10 Nisan 2018 Salı

MİRE DAĞI MOTOSİKLET GEZİSİ (EYLÜL 2017)

Mire Dağı (1610 m)



Bu pazar günü Ankara şehir merkezinin kuzeyindeki en yüksek zirvelerinden olan Mire Dağı'na Yamaha Crypton model motosikletimle keyifli bir yolculuk yaptım. Ankara Savaşı'nın cereyan ettiği topraklar üzerinden ilerleyerek zirveye doğru yaptığım yolculuğun wikiloc kaydına buradan ulaşılabilir. Wikiloc nedir bilmeyenler için ileride onla ilgili de kısa bir paylaşım yapmayı düşünüyorum.

Mire Dağı Rotası
Aslında sabah erkenden yola çıkmaya niyetlenmiş olmama rağmen yine oyalanmaktan öğleye doğru ancak motora binebildim. Pursaklar'ın hemen kuzeyinde yer alan Saray Köyü ilk durağım oldu. 



Ankara Savaşında Timur'un ordugahı buradaymış. Saray, köy vasfını çoktan kaybetmiş yer yer site inşaatları ile dolu bir yerleşim. Burada görecek çok fazla şey yok. Kuzeye doğru devam edip Dumlupınar köyüne varıyoruz. Dumlupınar Köyü Esenboğa Havalimanı'nın hemen batısında yer alıyor. Esenboğa adının da Timur'un fil müfrezesi komutanı Isen Buga'dan geldiği söylenir. 
Dumlupınar'dan sonraki durak Kızılca. Kızılca oldukça şirin, yeşil ve suyu bol olan bir köy. Köyün içerisinde Doğu-Batı yönünde uzanan Azman Deresi savaş öncesinde Yıldırım ve Timur orduları arasındaki sınırmış.
Köyü çıkar çıkmaz Kızılca Göleti'ne varıyorum. Tek tük balıkçıların olta atmış olduğu gölün kıyısında ben de ufak bir mola veriyorum ve Mire Dağı'nı uzaktan seyrediyorum.


Kızılca Göletinden Mire Dağı
Kızılca Göleti'nin hemen kuzeyinde İkipınar Köyü var. İkipınar Köyü'nün doğusunda yer alan Melikşah köyü, Yıldırım Beyazıt'ın ordugâhını kurduğu Hamamtepe'nin bulunduğu yer. 
Savaş öncesinde Yıldırım Beyazıt, ordusunda çok sayıda süvari olan Timur'u Amasya-Tokat civarında dağlık bir alanda savaşa zorlamak istiyor. Hatta iki ordunun öncüleri bu civarda kısa süreli çatışıyorlar. 
Timur, Yıldırım'ın tuzağına düşmüyor ve ordusunu Kayseri üzerinden getirerek güneyden Ankara'ya giriyor ve asıl güçlerini Eymir ve Mogan Gölleri civarında bırakarak Ankara Kalesi'ni kuşatıyor. 
Timur'un düşüncesine göre Yıldırım kendisini takip edecek ve Eymir-Mogan Gölü güneyinde karşısına çıkacaktır. Fakat Yıldırım, Niğbolu'daki gibi hızlı bir manevra ile İdris Dağı'nın kuzeyinden ilerleyerek Kalecik üzerinden savaş alanına varıyor. Ordusunun sağ kanadını Mire Dağı'na, gerisini de Çataltepe'ye yaslayarak ovaya hakim bir konuma yerleşiyor. 
Yol boyunca orduların yerleşmiş oldukları bölgelerden geçerken Timur'un savaşa ne kadar dezavantajlı bir konumda başladığını anlayabiliyorsunuz. Arada bariz bir rakım farkı olduğu gibi Yıldırım'ın hatlarında yer yer tahkim edilmiş ve aşılması zor tepeler bulunuyor. Bununla birlikte kaynaklar, Timur'un su kaynaklarını tuttuğunu ve Yıldırım'ın ordusunun savaş boyunca susuzluk çektiğini de yazarlar. 
Melikşah köyünde tarihi bir hamam var fakat suyu yakınlarda kurulan su parkına aktarıldığı için artık kullanılmıyormuş.



İkipınar Köyünden devam ederek şimdiki ismi Gümüşyayla olan Mire Köyüne ulaşılıyor. Köyün içerisinden devam eden toprak yol, dik bir açı ile yukarı doğru tırmanarak zirveye çıkıyor. 
Zirvede Devlet Hava Meydanlarının havacılık radar tesisleri var. Mire zirvesinin dört bir yanı da açık ve her bir yönden uçsuz bucaksız Ankara manzarası sunuyor. 
Zirvede esen kuvvetli rüzgar sıcağın vermiş olduğu tüm halsizliği üzerimden alıyor. Ben de motosikleti burada bırakarak etrafı seyretmek ve fotoğraf çekmek için kısa bir yürüyüşe çıkıyorum.

Mire Dağından güneye bakış. İleride Kızılca Göleti, en solda Esenboğa.

Peygamberdevesi

Zirve'den savaşın gerçekleştiği tüm ovayı izleyebilmek mümkün. Savaşın hemen başında Timur'un sağ kanadı Osmanlı sol kanadına saldırsa da başarısız olup geri çekiliyor. Yine sol kanattan yapılan hücumu da Osmanlı ordusu geri püskürtüyor. Osmanlı ordusu ovaya hakim konumunun da avantajı ile inisiyatifi elinde bulundururken sağ ve sol kanat ihtiyat kuvvetleri olan Kara Tatarlar saf değiştiriyorlar. Osmanlı kanatları iki kuvvet arasında kalıp dağılıyor. 
Yıldırım'ın merkez ordusunun çoğunluğu çekiliyor fakat kendisi ve kapıkulları dört bir yanı kuşatılmış halde efsanevi bir savunmaya başlıyorlar. Öyle ki bir ara fırsat bulup kuşatmayı yararak yaklaşık 20 km kuzeye kadar ilerliyorlar. Burada Yıldırım'ın atının ayağı tökezleyip düşüyor ve peşinden takip eden Mahmut Han tarafından esir alınıyor. Bu olayın vuku bulduğu yer bugün Mahmutoğlan köyü adı ile anılıyor.

Daha detaylı bilgi almak isteyenler, Atatürk'ün talimatıyla General Ömerhalis Bıyıktay'ın savaşın geçtiği bölgede geniş kapsamlı bir saha çalışması da yaparak tamamladığı ve ilk kez 1934 yılında yayımlanan "Yedi yıl harbi içinde Timur’un Anadolu seferi ve Ankara savaşı" adlı kitabına başvurabilirler. 
Kitapta Atatürk'ün Timur'dan "Demir" olarak bahsetmesi dikkatimi çekti.

Zirvede şiddetli rüzgar var. Dağın güney yamacını yeterince seyrettikten sonra kuzey yamacından manzarayı izlemek için 300 metre kadar dağın kuzey ucuna doğru yürüdüm. 
Burada beni bir sürpriz bekliyordu. Amatör bir yamaç paraşütü grubu tüm hazırlıklarını tamamlamış kalkışa geçmek için uygun rüzgarı bekliyorlardı. Ben yanlarına yaklaştığım esnasında pilot uçuşa geçti ve benim de bu anı görüntüleme imkânım oldu.



Dağın kuzey yamacı yamaç paraşütü için uygun.

Sıra geldi dönüşe. Geldiğim yoldan yavaş yavaş rakım kaybederek iniyorum. Bağlum'a girince yoldan biraz saparak haritada hep gördüğüm fakat bugüne kadar hiç gitmediğim Kösrelik Göleti'ne uğruyorum. Ağaç yönünden fakir bir göl olsa da özellikle tepeden görünüşü güzel.



Kösrelik Göleti, Bağlum

Ankara MTA müzesinde, üzerinde Kösrelik Göleti civarında bulunduğu bilgisi bulunan yaklaşık bir metre çapında bir deniz canlısı fosili görmüştüm. Boyutları konusunda emin olamasam da eskiden bu bölgede bir iç deniz olduğu kesin. Kösrelik de piknikçilerin rağbet ettiği yerlerden birisi. 
Hava güzel olunca bunaltıcı bir kalabalık buraya toplanmış.

Dönüşte Bağlum üzerinden asfalt yol yerine macera amaçlı toprak yola saparak Saray'a ulaşmayı deniyorum. Yolun yarısında pişman olsam da geri dönüş mümkün değil. Ancak offroad heveslilerine hitap edebilecek, taşlarla dolu engebeli çok rahatsız edici bir yol. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. 
Gelindi, denendi, pişman olundu.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Önceki Yazılar

YUKARI ÇAVUNDUR YAYLASI TEMMUZ 2018